Makale Dizini

Çıkarmalar

Zığındere Çıkarması

Zığındere Çıkarması, Çanakkale Savaşı sırasında Müttefik kuvvetlerce 25 Nisan 1915 sabahı Seddülbahir bölgesindeki beş kumsala yapılan çıkarmalardan biridir.

Çıkarma

Zığındere koyu, dik kayalıkların denize kadar indiği bir sahildir. General Sır Ian Hamilton, Seddülbahir Cephesi'nin en kuzeyindeki bu sahile baskın tarzı bir çıkarma yapmıştır. Hazırlık ateşi olmaksızın, büyük bir sessizlik içinde saat 04:30 da diğer çıkarma kumsallarında hazırlık ateşi açıldığı sırada başlayan çıkarma, 06:30 dolaylarında iki tabur ve bir bölüğün kıyıya çıkması ile gerçekleştirilmiştir. Çıkarma boyunca sahilden tek bir silah bile patlamamıştır. Yakın tepelere tırmanan keşif kolları, sadece dört Türk askerine rastlamışlardı. Baskına uğrayan bu askerlerden ikisi ölü, ikisi de esir olarak ele geçmişti.

Bu koya çıkan birliklerin görevi, bölgede bulunduğu düşünülen bir Türk topunu ele geçirmek ve diğer dört kumsala çıkan birliklerin ileri harekâtı onların hizasına ulaştığında Kirte yönündeki ilerleyişte onlara katılmaktı. Ancak diğer kumsaldaki İngiliz birlikleri sert bir direnmeyle karşılaşmış ve ilerleyememişlerdir. Böyle bir olasılık hesaba katılmadığı için çıkarma kuvvetleri komutanı Yarbay Matthews'e bu durumda nasıl hareket edeceği konusunda da herhangi bir talimat verilmemişti. Oysa Zığındere'de, çıkarmanın ilk saatlerinde Türk direnişi yoktur. Türkler, gerideki ihtiyatlarını da hızla diğer dört kumsala kaydırmışlardı. Çıkarma kuvvetleri komutanı Yarbay Matthews, yaveriyle ilerlemiş ve Kirte Köyü'nün dış evlerine 500 m. kadar sokulmuş ve hiçbir Türk askeriyle karşılaşmamıştı. Gerçekte köy tümüyle boştu. Üstelik Zığındere çıkarma birliklerine bir takviyeye gerek olup olmadığı sorulmuş, bir yanıt alınamamıştı. Direnme olmadığına göre takviyeye de gerek yoktu.

Türk karşı taarruzları

Zığındere ve İkiz Koyu, 2. Türk Taburunun görev bölgesidir. Kıyıda bu denli uzun bir hattı 6. Bölük tutmaktadır. 2. Tabur'un diğer bölükleri ihtiyat olarak geride tutulmaktaydılar ama bir bölük dışında diğer bölükler çıkarmanın başlamasıyla İkiz Koyu ve diğer koylara takviye için kaydırılmışlardır. 26. Alay Komutanı Yarbay Kadri Bey, elindeki son ihtiyat olan 5. Bölük'ü derhal Zığındere'ye sevk etmiştir. Türk 5. Bölük'ünün, bölgeye ulaşır ulaşmaz yürüyüş kollarından açılarak giriştiği taarruz, Zığındere'de iki İngiliz taburunu durdurmayı başarmıştır. Esasen Zığındere'deki İngiliz askeri gücü (2.000 asker) bu bölüğü ezip geçecek güçtedir ve bu bölüğün gerisinde hiçbir Türk kuvveti yoktur. Gerçekte bölgeyi savunan ve halihazırda dört kumsalda çarpışmakta olan Türk kuvvetleriyle sadece Zığındere'ye çıkmış İngiliz kuvvetleri denktir, iki tarafa da ikişer tabur vardır.

Albay Halil Sami Bey'in 9. Tümeni ihtiyatındaki 25. Alay'ı Seddülbahir Cephesi'ne kaydırmış, alayın 3. Tabur'unun Zığındere'ye intikali ve taarruza kalkması saat 16:00 yı bulmuştur. Bir sahra bataryasının ateşi ardından saat 16:40'da 3. Tabur'un öncü bölüğü ile 5. Bölük askerlerinin giriştiği taarruzu bölgedeki Bileşik Donanmanın ateşi karşılamıştır. Bir donanma ateşinin piyade taarruzu karşısında bu denli etkili olabileceği deneyimi olmayan tabur, donanma topları safları arasında patlamaya başladığında derhal ters yüzü dönerek sırtlardaki makilikler arasına yayılmış, taarruzu yenilemek için gecenin karanlığını beklemeye koyulmuştur.

Her ne kadar taarruz sahile kadar ulaşamadıysa da buradaki İngiliz birliklerinin Kirte Köyü yönünde ilerleyerek tüm bölgedeki Türk savunmasını çökertmelerini önlemiştir.

Zığındere'de, donanma ateşi üzerine geri çekilen 3. Türk Taburu, karanlığın çökmesiyle birlikte donanma ateşi olmamasından yararlanarak taarruzu yenilemiştir. İngiliz cephesinin bir kanadını makineli tüfek mangasıyla tararken diğer kanattan taarruz etmektedirler. Gece saat 23:00'den sonra Türk taarruzunun daha da şiddetlenmesi üzerine İngiliz cephe komutanı Yarbay Matthews işaret fişeğiyle takviye istemiş ama cevap alamamıştır. Türk birlikleri, süngü ve el bombalarıyla gece boyu sürdürdükleri taarruzu, donanma ateşini yememek için gün ağarırken kesmişlerdir. İki tarafın kayıpları 700 kişi dolaylarındadır.

Tahliye

Savunan tarafın yarısı kadar kuvvetle giriştikleri taarruzlarda Türk kuvvetleri İngilizleri siperlerinden atamamışlardı ama İngiliz birlikleri açısından sahilde kalma umutları bütünüyle kırılmıştır. Cephane neredeyse tükenmek üzeredir, İngiliz subaylar eratı kontrol etmekte zorlanmakta, bazı askerler sahile inmektedirler. Bu askerler gemilerden, yaralıların alınması için gönderilen filikalara atladılar. Diğer erat da tahliyenin başladığını düşünerek sahile akmaya başlamıştır. Hem cephe komutanının hem de üst komutanlığın bu yönde bir kararı olmadan, tahliye başlamıştı. Aynı anda Türkler de İngiliz cephesinin merkezine aniden yüklenmişlerdi. Cephe kısa sürede yarıldı. İngilizler, sahile inmekte olan askerin geri dönerek can havliyle süngü hücumuna geçmesiyle durumu kurtarmışlardır. Saat 07:25 sonrasında sahilde donanmaya gönderilen mesajlarda çıkarma kuvvetlerinin sahile sürüldüğü, durumun ümitsiz olduğu bildiriliyor ve tahliye filikaları acilen isteniyordu. Saat 11:00 dolaylarında Zığındere sahilindeki tüm İngiliz birlikleri tahliye edilmişti.

Çıkarmanın ilk günü gece yarısından sabahın ilk saatlerine kadar Yarbay Matthews defalarca donanma gemilerine gönderdiği raporlarda, durumun ümitsiz olduğunu, cephane ve takviye gönderilmediği takdirde sırtlarda ve sahilde tutunma olanağı bulunmadığını rapor etmiştir. Ancak çıkarma günü özellikle Ertuğrul ve Teke koylarındaki sert Türk direnişi karşısında bu cephelerin durumu bıçak sırtındadır. Üstelik İngiliz 29. Tümeni'nin elinde Zığındere'ye gönderecek takviye de yoktur. Tüm kuvvetler, diğer sahillerden atılmamak için bu kumsallara gönderilmişti.

Akşam üstü bir İngiliz yüzbaşı, sahilde yaralı asker kalıp kalmadığına bakmak için büyük bir cesaret gösterip yanındaki birkaç askerle kıyıya çıkmıştı. Bir saat kadar sahilde dolaşıp yaralı aramış, askerin bıraktığı sırt çantalarını filikaya taşımışlardı ve sırtlarda çalılar arasında gizlenen Türkler ateş açmadılar. Bu başlangıçtı, buna benzer yığınla olay yaşandı ve pek çok kişi, Çanakkale Savaşını "son centilmenler savaşı" olarak tanımlar.

Pınariçi Koyu çıkarması

Seddülbahir'in batı kıyısında kalan küçük bir koydur. İngilizler bu küçük koydaki kumsala Y kumsalı adını vermiştir. Kıyı burada yüksek ve çok diktir. Bu yüzden buraya bir çıkarma yapılacağı düşünülmemiş, bu küçük koy ve kumsal tutulmamıştır. Bu sürpriz çıkarma Genaral Hamilton'nun fikriyle plana eklenmiştir.

İkiz Koyu çıkarması

İkiz Koyu'nu Osmanlı 2. Taburunun 6. Bölüğü savunmaktadır. Taburun diğer bölükleri derinlikte ihtiyatta tutulmaktadır. Geniş bir alana yayılmış olan 6. Bölük'ün çıkarma kumsalında (kumsal, 180 m. genişliğinde bir sahildir) bir manga gücünde unsuru bulunmaktadır. Birleşik Donanma'nın ateşinin ardından saat 06:00'da başlayan çıkarmayı ateşle karşılayıp geri çekilmişlerdir. Saat 07:30 dolaylarında ikinci dalgayı oluşturan iki İngiliz taburu çıkartılmıştır. Çıkarmanın ilk saatlerinde İngiliz birlikleri hiç kayıp vermemişler, sahilin hemen gerisindeki alçak tepeyi kontrol altına almışlardı.

Saat 08:15 de 26. Alay'dan Ertuğrul ya da Teke Koyu için 3. Tabur emrine gönderilen Osmanlı 7. Bölük'ü İkiz Koyu'ndaki çıkarmayı görmüş ve bölük komutanının inisiyatifiyle taarruza geçmiştir. Bu taarruzun yarattığı şaşkınlık ve belirsizlik durumu, İngiliz taburlarının koyun merkez bölümünde ileri harekatlarını gün boyu durdurmalarına yol açmıştır. Ancak çıkarma sahasının güney kesiminde kayda değer bir Osmanlı direnişi yoktur.

İngiliz 29. Tümen Komutanı General Hunter Weston, Ertuğrul Koyu ve Teke Koyu'na çıkartılması planlanmış olan dört taburlu 88. Tugay'ı, çok daha zayıf direnç görülen İkizkoyu'na kaydırmıştır. İkiz Koyu'nun güney kesiminde ileri çıkan İngiliz taburları saat 11:00 dolaylarında Karacaoğlan Tepesini ele geçirmişlerdir. Karacaoğlan Tepesi'nin düşmesi, Teke Koyu'nu savunan 12. Alay'ın sağ kanadını, dolayısıyla 3. Tabur'un kuzey kanadını tehdit etmektedir. 3. Osmanlı Taburu, sağ kanadını geri alarak savunmayı sürdürmüştür.

Teke Koyu çıkarması

Teke Koyu, 300 m.den biraz daha uzun bir kumsaldır. İngiliz çıkarma planına göre bu sahile ilk kademede bir tabur çıkarılacaktı. Sahil, ikinci kademede çıkarılacak olan bir alay kadar kuvvetle takviye edilecek ve bu kuvveler yakındaki Karacaoğlantepe ve özellikle Aytepe'yi işgal ederek Ertuğrul Koyu'na sarkacaktı.

Bu kumsalı Osmanlı 3. Taburunun 12. Bölük'ü savunmaktadır. Hazırlık ateşi ardından kumsala çıkartılan bir İngiliz taburuna yönelen savunma ateşi, diğer koylardaki kadar etkili olmamıştı. Çıkarma örtü kuvvetleri komutanı General Hare'nin sahilin etrafına topladığı askerlerle sahilin daha az korunan yan tarafına çıkmasıyla Osmanlı direnişi geri çekilmek zorunda kalmıştır. İlk hat Osmanlı siperlerinin düşmesi sırasında General Hare, ağır biçimde yaralanmıştı. Geri hatta çekilerek direnmeyi sürdüren Osmanlı piyadesi, bu kumsaldaki İngiliz ileri hareketini durdurmuştur.

Ertuğrul Koyu çıkarması

General Sır Ian Hamilton birincil öncelikli gördüğü Ertuğrul Koyundaki çıkarmada ilginç bir yöntem denemiştir. Mevcut çıkarma araçlarının kapasitesi üstünde asker çıkarabilmek için River Clyde adlı kömür nakliye gemisi kumsalda karaya oturtulacak, gemide iki tabur gücünde, yaklaşık iki bin mevcutlu bir İngiliz birliği önceden hazırlanmış dubalardan sahile çıkartılacaktır.

İki saate yakın bir süre hazırlık ateşinde donanma, 4.650 top mermisi kullanmıştır. Hazırlık ateşi ardından İngiliz 29. Tümeni'ne bağlı taburun İrlandalı askerlerini taşıyan filikalar ve River Clyde sahile yaklaşmaya başlamıştır. River Clyde, karaya vurduğunda filikalar da sahile 20 m. kadar yaklaşmışlardı. O ana kadar beklemiş olan Osmanlı piyadesi bir anda filikalara ateş açmıştır. Bu ateş kasırgasında bazı filikalar, içlerindeki herkesin ölmüş olması sonucu akıntıya kapıldılar.

River Clyde'da köprülerin kurulmasıyla kapaklar açılmış ve İngiliz askerleri bu köprü üzerinden koşarak kıyıya çıkmaya başlamıştır. Ancak Osmanlı tarafının ateşi bu yöne çevirmesiyle hiçbiri sahile ulaşamamıştı. Aşırı kayıp ve çıkan kargaşalık nedeniyle askerin tahliyesi durdurulmuş, bu iş akşam karanlığının çökmesine ertelenmiştir. Saat 09:30 dolaylarında Ertuğrul Koyu'ndaki ilk dalga çıkarma tümüyle durmuştur. Sahilde 200 kadar askeri kalmış olan İrlanda Taburunun kayıpları yüzde yetmiş dolaylarındadır. Hemen hemen tüm subayları vurulmuştur.

Bir İngiliz pilotu, Ertuğrul Koyu boyunca denizin, 50 m. açığa kadar kan kırmızısına dönüştüğünü rapor etmiştir.

Hisarlık Koyu çıkarması

Bu bölgede bir İngiliz taburu saat 06:30 dolaylarında, 45 dk. süren hazırlık ateşi ardından sahile çıkmıştır. Otuz kişilik bir Osmanlı savunma unsuru, bir süre sahili sabitlemeyi başarmıştır. Ancak kanat açığından ilerleyen bir İngiliz bölüğü yüzünden geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Takviye olarak gönderilen Osmanlı 2. Tabur'unun 8. Bölük'ü derhal taarruza geçmiştir ve İngiliz birliklerinin ilerlemesi durdurulmuştur.

Diğer çıkarma koylarında olduğu gibi burada da çıkarmanın ilk dalgasının yoğun ateş karşısında sahile takılıp kalması ardından İngiliz deniz topçusunun yoğun ateşi Osmanlı mevzilerine yönelmiştir.

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.