Trakya Bölgesi, bütün Türkiye'de olduğu gibi etnik ve kültürel olarak zengin bir yapıya sahiptir. Balkanlar'daki Türk nüfusunun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan günümüze kadar farklı dönemlerde Türkiye'ye göçlerinden en büyük payı Trakya Bölgesi almıştır.

Trakya'da nüfusun büyük kesimini oluşturan göçmenlerin yanı sıra, Bölgede uzun süredir yerleşik olarak yaşayan göçebe kültürün önemli temsilcileri olan Romanların, Bölge içindeki nüfusları diğer bölgelere göre oldukça büyüktür. Trakya'daki tüm yerleşim yerlerinde Romanlara rastlamak mümkündür.

Diğer bir grup ise Bölgenin doğusunda hızlı sanayileşme sonucunda bölgeye göç eden insanlardır. Bu topluluk Türkiye'nin dört bir yanından gelen insanlardan oluşmaktadır. Ayrıca Trakya Bölgesi'nin batısında tarımdan yeterince gelir elde edemeyenlerin topraktan koparak sanayi bölgelerine göç ettikleri görülmektedir.

Trakya Bölgesi'nin sınırlarda işlenen suçlar (kaçakçılık, insan kaçakçılığı vs.) hariç tutulduğunda Türkiye'de en az suç işlenen bölge olması, Trakya'da insanlarının birlikte yaşama kültürüne sahip olduğunu ispat eden önemli bir veridir.

Birlikte yaşama kültürü ile ilgili en önemli sorun, Bölgede alt gelir grubundaki sakinlerin sosyo-ekonomik koşullarının ortalamanın altında olmasıdır. Birçok il ve ilçe merkezinde alt gelir grubundaki vatandaşlarımızın yaşadığı mahallelerinin ayrı bir yerde olması ve fiziki koşullarının ortalamanın altında bulunması, bu kesimlerin yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Zorunlu eğitime devam edemedikleri, sağlık kuruluşlarına başvurma ve buralardan yardım talep etme konusunda çekimser davrandıkları, kamu kuruluşlarından olan hizmet talepleri konusunda toplumun diğer kesimlerine göre daha az bilgi sahibi oldukları ve bu hizmetlerden yeterince yararlanamadıkları gibi olgular, bu mahallelerde yaşayan toplumla bütünleşmesinde sorunlar olduğunu göstermektedir.

Bölgede, 1980'lerin ardından yaşanan hızlı sanayileşme toplumsal yapıyı da etkilemiştir. Diğer bölgelerden Trakya'ya işçi olarak gelenler, özellikle Çorlu ve Çerkezköy ilçelerine yerleşmişlerdir. Kırklareli iline bağlı Lüleburgaz ilçesi ise daha az da olsa yine bu işçilerin göçünden etkilenmiştir. Gelen göçler, Türkiye'nin bütün bölgelerinden gerçekleşmektedir. Bölgede bulunan Organize Sanayi Bölgeleri ve OSB dışındaki alanlarda dağılmış birçok sanayi kuruluşunun iş gücü talebi bu bölgelere olan göç miktarını şekillendirmektedir.

Yeni gelenlerin bölgenin kültür ve değerlerine entegrasyonunda bazı küçük zorluklar yaşansa da, dünyadaki benzerlerine nazaran daha başarılı bir entegrasyon sürecinin yaşandığı kabul edilmektedir.

İstanbul ve çevresindeki sanayi üretiminin daha da yoğunlaşması ve İstanbul'daki bazı endüstrilerin diğer bölgelere kaydırılması ile ilgili çalışmaların devam etmesi, Trakya Bölgesi üzerindeki nüfus baskısının artacağını işaret etmektedir. Tekirdağ'da faal olarak çalışan iki adet limanın bulunması, Bölgedeki altyapısı tam olan OSB'lerin ve diğer sanayi bölgelerinin yeni yatırımlara uygun olması gibi koşullar Bölgeyi sanayi kuruluşları için daha da cazip hale getirmektedir. Şu ana kadar göçle ilgili ciddi bir sosyal sorun yaşanmamasına rağmen, hızlı nüfus artışına yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.