Tekirdağ’daki Kanserin Nedeni Sigara Değil, ERGENEİ.Ü Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dizdar: “Dereye giren adamın bacakları yara oluyor, Ergene’de bu düzeyde bir kirlilik var”.
Tekirdağ’da kanserin fazla görülmesinin nedeni bakanlık tarafından fazla içki ve sigara tüketmek olarak gösterilirken, bilim adamları bunun Ergene’deki aşırı kirlilikten kaynaklandığını bildiriyor.

İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar, bir sosyal paylaşım sitesinde yayınladığı mesajında akıllara durgunluk veren açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarından insanların canının sıkılacağını ifade eden Dizdar, ancak insanların gerçeği öğrenmesi gerektiğini söylüyor.

Dr. Dizdar’ın açıklamaları şu şekilde:

“Daha yumurtadan çıkar çıkmaz civcive antibiyotik veriliyor. Kemikleri gelişmesin, sadece et yapsın diye...
Tavuklar tarladaki patatesler gibi hiç kıpırdamadan yetiştiriliyor. Bıraksanız bile kıpırdayamıyorlar...
Elinize aldığınızda kemikleri kırılıyor...
Bu inanılmaz bir vicdansızlık...
Sonra, görüyoruz her gün gencecik bir kadın meme kanserine yakalanıyor. Büyük olasılıkla daha sağlıklı diye sık sık tavuk yiyorlardır. Mesela 6-7 ay kadar önce Ergene tartışıldı. Orası içler acısı bir durumda. Ergene’de olağanüstü bir çevre kirliliği var. O zaman Sağlık Bakanlığımız ve Kanser Savaş Daire Başkanlığı dediler ki, ‘Orada çok sigara içiliyor, çok alkol kullanılıyor, o nedenle bu kanserler çıkıyor.’ Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Çünkü belgesel bir film hazırlandı bu konuyla ilgili. “Gündöndü” adında...
Orada her şey çok açık.”
İzleyenlerin dona kaldığı bir belgesel çekilde ama Türkiye’de gösterilmedi

Filmin Türkiye’de gösterilmediğini anlatan Dizdar, açıklamasında şu ifadelere yer veriyor:

“Kısa versiyonu Marsilya’da bir çevre filmleri festivaline gitti. İzleyenler o kadar etkilenmiş ki, film bittiğinde alkışlayamamışlar, alkışlayacak halleri kalmamış. Deri fabrikalarından çıkan o atık suyun köpükler halinde Ergene’ye bırakılmasını ve bu yüzden ortaya çıkan çevre felaketini öyle bir göstermiş ki film dona kalmışlar...
Çiftçi geliyor Trakya’dan, Ergene’den, hepsi hastalarımız zaten bunların. “Hocam” diyor, “15 tane sığırımız geçenlerde öldü. Daha önce de bir 15 tane ölmüştü zaten...”
Onbeşer, onbeşer ölüyor hayvanlar. Ama “Aşı reaksiyonu oluştu da ondan” diyorlarmış.

“Bakanlık çok sigara içiyorlar, kanser oluyorlar” diyor, gerçekler öyle değil

Tarım Bakanlığı yetkililerinin söylediğinin bir şeyin üzerini örtme çabası olduğunu söyleyen Dizdar, açıklamasında şu iddialarda da bulunuyor.

“Bir aşıda üretim sorunu varsa, zaten o 15 hayvanı değil, çok daha fazlasını etkiler. Bu aşıyla ilgili olan bir durum değil. O çevrede muhtemelen hayvanlar su içerken ya da otlanırken çevreden aldıkları toksinle kaybedildiler. Bir arkadaşımız gitti bölgeye, ‘Kimse konuşmak istemiyor, korkuyor’ diyor. Trakya Üniversitesi’nden öğretim üyesi bir başka arkadaşımız bölgedeki kanserli insanların dokularında ağır metal analizine bakmış, çok yüksek bulmuş...

CNN Türk’te yayınlanmış bir canlı yayının bandını izledim. Devletin söylediği şey, “Çok sigara içiyorlar, çok alkol tüketiyorlar, bu kanserler o yüzden.” Halbuki adam anlatıyor, kızı dereye düşmüş, boğulmuş, peşinden gitmiş, girdiği yere kadar bacakları cılk yara. Bu düzeyde bir kirlilik var Ergene’de. Baktığınızda temiz görünüyor ama adamın girdiği yere kadar bacakları ülsere olmuş. Sonuç? Adamın o yaraları iyileşmiyor. Adam yaşıyorsa da şansa yaşıyor. Bu, o bölgede yaşayan diğer insanlar için de geçerli. Bunun öyle sigarayla, alkolle falan kapatılacak bir yanı yok. Bir de oradan ürün geliyor, o ürünün nereye gittiği belli değil.

"Pirinç, ayçiçeği ve buğdayda yüksek kurşun çıktı”

Trakya bölgesinden pirinç, ayçiçeği ve buğday olmak üzere 3 ürünün geldiğini söyleyen Dizdar, açıklamasına şöyle son veriyor:

“Kadmiyum ve kurşun analizlerini yaptırdık. İzin verilenden 2 ila 8 kat yüksek çıktı! Şimdi bu ürün nereye gitti, kim yedi? Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Bakanlık her ürünü birebir denetleyemez, orada hakkını verelim. Ama şu önemli; ürüne püskürtülerek kullanılan tarım ilaçları herhalükârda çok kullanılmadıkları zaman kabuğun soyulması, hatta meyvenin sebzenin iyi yıkanılmasıyla uzaklaştırılıyor. Sorun ot ilacında. Çünkü ot ilacından meyve ağacı etkilenmiyor ama onu bünyesine alıyor. Biyolojik sistem bunu içinde biriktiriyor. Bu insanda bir tümör oluşumuna da neden olabilir, hayvanların kaybedilmesine de...
Bu ot ilacını, glifosatı pek çok ülke vahşi doğaya da atıyor. Ot kontrolü diye. Nedeni bilmiyorum.”

Kaynakça: Trakya Gazetesi


Sitemizde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerezler kullanılmaktadır. Hizmetlerimizi kullanarak çerez kullanımına izin vermiş olmaktasınız.