Bulgar Çarı I. Ferdinand
Saksonya-Coburg-Gotha prensi I. August'un (Augustus) en küçük oğlu ve Fransa kralı Louis-Philippe'in torunuydu. 7 Temmuz 1887'de, özerk Bulgaristan'ın bir yıl önce tahttan çekilmiş olan ilk prensi I. Aleksandr'ın yerine seçildi. Prensliğinin ilk yıllarında Başbakan Stefan Nikolov Stambolov tarafından yönetilen Ferdinand, başbakanın gözden düşerek istifa etmesinden (1894) sonra ülkenin tek hakimi haline geldi. Hükümdarlığının büyük devletlerce tanınmamasının yarattığı sorunlar, Ferdinand'ın Bourbon prensesi Parmalı Maria Louisa ile evlenmesi (Nisan 1893) ve daha sonra da oğlu Veliaht Prens Boris'i Rum Ortodoks Kilisesi'nde Rus çarı II. Nikolay'ın vaftiz babalığıyla vaftiz ettirmesiyle (Şubat 1896) azaldı. Ferdinand bundan sonra bir hükümdar olarak konumunu güçlendirdi. Bulgaristan tahtının varisinin Ortodoks bir prens olması, Rusya'nın Bulgaristan'la diplomatik uzlaşma yolları aramaya başlamasına yol açtı. Sonunda Ferdinand uluslararası planda tanınmaya başardı. Mart 1896'da Osmanlı Devleti'nden Bulgaristan prensi ve Doğu Rumeli valisi unvanını aldı.
Bunu izleyen yıllarda, önemli devlet görevlerine kendi yakınlarını getirerek iç politikada tam bir denetim kurdu. Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i ilhakının arifesinde, bu fırsattan yararlanarak Osmanlı Devleti'ne karşı Bulgaristan'ın tam bağımsızlığını ilan etti (5 Ekim 1908); kendisi de çar unvanını aldı. Yayılmacı emelleri olan Ferdinand, Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ'dan oluşan Balkan İttifakı'nın kurulmasına (1912) öncülük etti; ittifak, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki topraklarını paylaşmayı amaçlıyordu. İttifak üyelerinin Ekim 1912'de Osmanlı Devleti'ne savaş açmalarıyla Mayıs 1913'e değin sürecek olan I. Balkan Savaşı başlamış oldu. Savaştan galip çıkan müttefikler, ele geçirilen Osmanlı topraklarının paylaşılması konusunda aralarında anlaşamayınca ittifak dağıldı; Sırbistan ve Yunanistan'ın Bulgaristan'a karşı bir ittifak kurmaları Ferdinand'ın toprak özlemlerinin boşa çıkardı. Bulgaristan, kısa bir süre sonra Sırbistan ve Yunanistan'a saldırdı. Ama ittifaka Osmanlılar ve Rumenlerin de katılması sonucu, Bulgarlar yenilgiye uğratıldı (II. Balkan Savaşı, Haziran-Temmuz 1913). Bu yenilgi, Bulgaristan'ın I. Dünya Savaşı'na Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın saflarında katılma (1915-1918) kararı almasında etkili oldu. Ferdinand, Bulgaristan'ın 1918'deki askeri yenilgisini izleyen günlerde oğlu III. Boris lehine tahttan çekilmek zorunda kaldı (3 Ekim 1918). Ardından ülkesini terk etti ve yaşamının geri kalan bölümünü Coburg'da geçirdi.
1. Balkan Savaşında Bulgar Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar
Mikhail Savoff
Ivan Fichev
Vasil Kutinchev
Nikola Ivanov
Radko Dimitriev
Stiliyan Kovachev
Georgi Stoyanov Todorov
Georgi Vazov
Dimitar Dobrev
Stefan Toshev
Komutanların Çeşitli Fotoğrafları
I. George
|
Aslında Danimarka prensidir. 17 yaşında Yunan Parlamentosu tarafından Kral olarak seçilmiştir. Adaylığı zamanın süper güçleri Birleşik Krallık, Fransa ve Rusya tarafından desteklenmiştir. Selânik'te suikasta uğrayarak yaşamını yitirdi.
I. Konstantin
|
Kral I. Georgios'un en büyük oğluydu. Almanya'da yükseköğrenim gördü. Komuta ettiği birliklerin 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda yenilgiye uğramasına rağmen 1900'de başkomutanlığa getirildi. 1909'da Girit Adası'nı Yunanistan'la birleştirme amacını gerçekleştiremedi. 1912-1913 Balkan Savaşları'nda saygınlığını tekrar kazanarak 6 Mart 1913'te babasının ardından tahta çıktı. Alman imparatoru II. Wilhelm'in eniştesi olduğu için, I. Dünya Savaşı patlak verince Başbakan Elefterios Venizelos'un İtilaf Devletleri'ni desteklemesine karşın Yunanistan'ı tarafsız tutmaya çalıştı. İtilaf Devletleri'nin Selanik'i işgal etmesi (Ekim 1915), Venizelos'un İtilaf yanlısı ayrı bir hükümet kurması (Ekim 1916) ve İtilaf Devletleri'nin tahttan çekilmesi yönündeki baskıları sonucunda 12 Haziran 1917'de tahtı ikinci oğlu Aleksandros'a bırakmak zorunda kaldı, ama taht üzerindeki hakkından vazgeçmedi. Aleksandros'un ani ölümü ve Venizelos'un iktidardan düşmesinin ardından (1920) yapılan plebisitle yeniden tahta çıktı. Venizelos'un Türk düşmanı siyasetini sürdürerek Yunanistan için felaketle sonuçlanan Anadolu serüvenine girişti. Türklerle yapılan savaşın kaybedilmesinden sonra çıkan askeri bir ayaklanma sonucunda 27 Eylül 1922'de tahtı büyük oğlu II. Georgios'a bıraktı.
1. Balkan Savaşında Yunan Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar
Panagiotis Danglis
Pavlos Kountouriotis
Konstantinos Sapountzakis
Dimitrios Matthaiopoulos
Komutanların Çeşitli Fotoğrafları
Aleksandar, Petar Karageorgeviç (I. Petar) ile Karadağlı Zorka'nın ikinci oğluydu. Çocukluğunu sürgünde olan babasının yanında Cenevre'de geçirdikten sonra, 1899'da Saint Petersburg'a giderek Rus çarlık hassa alayına girdi (1904). Ağabeyinin kendi hakkından vazgeçmesi üzerine, veliaht olarak Sırbistan'daki ailesinin yanına gitti.
Balkan Savaşları (1912-1913) sırasında başarılı bir komutan olduğunu kanıtlayan Aleksandar, hasta olan Kral Petar tarafından Sırbistan naipliğine atandı (24 Haziran 1914). I. Dünya Savaşı sırasında Sırbistan Silahlı kuvvetlerinin başkomutanlığını yaptı ve 31 Ekim 1918'de Belgrad'a girdi. Naip prens olarak, 1 Aralık 1918'de Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı'nın kurulduğunu açıkladı.
Yeni devletin istikrarsızlığı, anayasaya bağlılık yemini ettiği gün (28 Haziran 1921) Aleksandar'a karşı düzenlenen bir suikast girişimiyle kendini gösterdi. Aleksandar gene de aynı yılın 16 Ağustos'unda babasının yerine kral oldu ve 8 Haziran 1922'de Romanya kralı I. Ferdinand'ın kızlarından Marie ile evlendi. Ülkesindeki birbirine düşman milliyetçi gruplarla siyasi partileri aynı devlet birliği içinde toplamaya çalıştı.
1920'ler boyunca tırmanan siyasi gerginlik, hükümetteki bakanların birçok kez değiştirilmesini zorunlu kıldı. Karadağlı bir milletvekilinin, parlamento (Skupstina) toplantısı sırasında birkaç Hırvat milletvekilini öldürmesiyle (20 Haziran 1928) siyasi gerginlik doruğa ulaştı. Bu olay üzerine Hırvat temsilcileri parlamentodan çekildi. Parlamentonun yeniden oluşturulması konusunda yeterli bir uzlaşma sağlayamayan ve etkili bir hükümet kuramayan Aleksandar, parlamentoyu dağıttı. Ardından 1921 Anayasası'nı feshederek bir diktatörlük kurdu (6 Ocak 1929).
Uyruklarını birleştirme yönünde çabalarını sürdürerek ülkenin adını Yugoslavya olarak değiştirdi (3 Ekim 1929). Etnik, dinsel ya da bölgesel ayrımlara dayanan bütün siyasi partileri feshetti. Devletin yönetsel yapısını yeniden düzenledi. Ülkede standart bir yasal sistem oluşturdu; eğitim programlarında da birliği sağladı; ayrıca ulusal tatil günlerini belirledi. Köylülerin içinde bulunduğu mali güçlükleri gidermeye çalıştı. Bulgaristan'la ilişkileri yumuşattı (1933). Yugoslavya'yı hem Küçük Antant'a (Çekoslovakya ve Romanya'yla) hem de Türkiye, Yunanistan ve Romanya arasında bir ittifak olan Balkan Paktı'na soktu (1934).
Aleksandar zamanla askeri desteğe gereksinim duyan bir polis devleti yarattı. 3 Eylül 1931'de yürürlüğe giren yeni anayasa ile aslında diktatörlüğe yasal temel sağlanmıştı. Aleksandar'ın uygulamaları başlangıçta hoşnutlukla karşılanmakla birlikte, 1932'ye gelindiğinde, Büyük Bunalım'a bağlı olarak ülkede baş gösteren ekonomik bunalıma siyasi hoşnutsuzluk da eklendiği için, demokrasiye dönme yolundaki istekler yoğunlaştı. Bunun sonucunda Aleksandar parlamenter bir hükümet sistemine dönmeyi ciddi biçimde düşündüyse de, bunu gerçekleştirmeye olanak bulamadan, Fransa'ya yaptığı resmi bir ziyaret sırasında Bulgar devrimci Vlado Chernozemski tarafından öldürüldü.
1. Balkan Savaşında Sırp Ordularında görev yapan ve öne çıkan komutanlar
Radomir Putnik
Petar Bojovic
Stepa Stepanovic
Bozidar Jankovic
Komutanların Çeşitli Fotoğrafları
I. Petar |
|
Nikola Mirkov Petrovic-Njegos
|
Paris ve Trieste'de öğrenim gördü. Öldürülen amcası Prens II. Danilo'nun erkek çocuğu olmadığı için onun yerine prens oldu. 1862 ve 1876'da Osmanlılara karşı savaştı. 1878'de Berlin Kongresi'nde alınan kararla Karadağ'ın bağımsızlığı tanındı ve ülke toprakları iki katına çıktı. Nikola, kızlarından birini daha sonra İtalya kralı olan III. Vittorio Emanuele, ötekini de sonradan Sırbistan tahtına çıkan Petar Karayorgiyeviç ile evlendirerek Avrupa'daki krallık hanedanlarıyla olan bağlarını güçlendirmeye çalıştı.
Baskıcı yönetimine karşı başlatılan muhalefetin gitgide güçlenmesi üzerine 1905'te bir anayasa ilan etmek zorunda kaldı. Ama yönetimine karşı duyulan hoşnutsuzlar sürdü ve 1907'de Cetince'de kendisine karşı bombalı bir saldırı düzenlendi. 28 Ağustos 1910'da kendini kral ilan eden Nikola, yeni topraklar kazanmak amacıyla Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ederek 1912-13 Balkan Savaşları'nın çıkmasına yol açtı. Ama bu savaştan umduğu gibi geniş topraklar elde edemedi. I. Dünya Savaşı'nın başlarında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na karşı Sırbistan'ı destekledi. Ama yenilgiye uğrayınca Macaristan'la Sırbistan'dan ayrı bir barış antlaşması imzalayarak (Ocak 1916) İtalya'ya gitti. Avusturya-Macaristan'ı yenen Sırp ordusunun Karadağ'a girmesinden sonra ulusal meclis tarafından tahttan indirildi (26 Kasım 1918).