Süleymanpaşa
06.12.2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360) ile 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinden sonra Banarlı, Barbaros, Karacakılavuz ve Kumbağ Beldeleri ile diğer Merkez ilçeye bağlı köyler mahalleye dönüştürülmüş olup, ilçede 1 ilçe belediyesi ve toplam 73 mahalle bulunmaktadır.
İlçede ortalama gelirin yüksekliği, sosyal yaşantıyı da etkilemektedir. Asayiş olaylarının azlığı bunun önemli bir göstergesidir. Aileler genelde (2–3) çocukludur. Aile planlamasına uyulmaktadır.
Genel itibari ile ilçe merkezi ve mahallelerde betonarme bina yapılaşması bulunmakta, ilçe merkezi dışındaki mahallelerde geneli iki katlı olan binalar yanında çok katlı binalara da rastlanmaktadır. İlçe Merkezinde kamu kurum ve kuruluşları genellikle kendi binaları ya da kiralama usulü ile temin edilen binalarda hizmet vermektedir. İlçede özellikle Barboros ve Kumbağ mahallerinde yazlıkların, deniz sitelerinin çokluğu ve buna bağlı olarak yaz aylarında iç turizm hareketliliği dikkati çekmektedir.
İlçede ortalama gelirin yüksekliği, sosyal yaşantıyı da etkilemektedir. Asayiş olaylarının azlığı bunun önemli bir göstergesidir. Aileler genelde (2–3) çocukludur. Aile planlamasına uyulmaktadır.
Genel itibari ile ilçe merkezi ve mahallelerde betonarme bina yapılaşması bulunmakta, ilçe merkezi dışındaki mahallelerde geneli iki katlı olan binalar yanında çok katlı binalara da rastlanmaktadır. İlçe Merkezinde kamu kurum ve kuruluşları genellikle kendi binaları ya da kiralama usulü ile temin edilen binalarda hizmet vermektedir. İlçede özellikle Barboros ve Kumbağ mahallerinde yazlıkların, deniz sitelerinin çokluğu ve buna bağlı olarak yaz aylarında iç turizm hareketliliği dikkati çekmektedir.
06.12.2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360) ile 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinden sonra Banarlı, Barbaros, Karacakılavuz ve Kumbağ Beldeleri ile diğer Merkez ilçeye bağlı köyler mahalleye dönüştürülmüş olup, ilçede 1 ilçe belediyesi ve toplam 73 mahalle bulunmaktadır.
İlçede ortalama gelirin yüksekliği, sosyal yaşantıyı da etkilemektedir. Asayiş olaylarının azlığı bunun önemli bir göstergesidir. Aileler genelde (2–3) çocukludur. Aile planlamasına uyulmaktadır.
Genel itibari ile ilçe merkezi ve mahallelerde betonarme bina yapılaşması bulunmakta, ilçe merkezi dışındaki mahallelerde geneli iki katlı olan binalar yanında çok katlı binalara da rastlanmaktadır. İlçe Merkezinde kamu kurum ve kuruluşları genellikle kendi binaları ya da kiralama usulü ile temin edilen binalarda hizmet vermektedir. İlçede özellikle Barboros ve Kumbağ mahallerinde yazlıkların, deniz sitelerinin çokluğu ve buna bağlı olarak yaz aylarında iç turizm hareketliliği dikkati çekmektedir.
İlçede ortalama gelirin yüksekliği, sosyal yaşantıyı da etkilemektedir. Asayiş olaylarının azlığı bunun önemli bir göstergesidir. Aileler genelde (2–3) çocukludur. Aile planlamasına uyulmaktadır.
Genel itibari ile ilçe merkezi ve mahallelerde betonarme bina yapılaşması bulunmakta, ilçe merkezi dışındaki mahallelerde geneli iki katlı olan binalar yanında çok katlı binalara da rastlanmaktadır. İlçe Merkezinde kamu kurum ve kuruluşları genellikle kendi binaları ya da kiralama usulü ile temin edilen binalarda hizmet vermektedir. İlçede özellikle Barboros ve Kumbağ mahallerinde yazlıkların, deniz sitelerinin çokluğu ve buna bağlı olarak yaz aylarında iç turizm hareketliliği dikkati çekmektedir.
Süleymanpaşa İstatistikleri
İşgal Yılları
Rus Akını ve İşgali
Edirne anlaşmasıyla çekildiler. 1876 Osmanlı-Rus savaşında ise ordularımız yenilince, 20 Ocak 1878'de Edirne'yi, 31 Ocak 1878'de Tekirdağ'ı işgal ettiler. 3 Mart 1878'de Ayastefanos antlaşmasıyla çekildiler.
Balkan Savaşı ve Bulgar İstilası
Ordumuz Şarköy ve Mürefte dolayında harekata giriştiyse de Bolayır'ın yardımına koşmak zorunda kaldığından 1913'te Şarköy ilçesi de düştü. İttihatçıların 23 Ocak'ta yaptıkları hükümet darbesinden sonra topladıkları gönüllü ve akıncı birlikleriyle Kuşçu Başı Eşref Bey'in komutasında 13 Temmuz 1913 sabahı Marmara Ereğlisi ve Tekirdağ'a başarılı çıkarma yapıldı. Tekirdağ karadan ve denizden çevrildi.
Bulgarlar ve Ermenilerle şiddetli sokak çarpışmaları yapıldı. Birliklerimiz başarılı oldular. Eşref Bey Muratlı'yı aldıktan sonra Çorlu'da bulunan Enver Paşa kuvvetleriyle birleşti. Böylece Tekirdağ Bulgar işgalinden kurtulmuş oldu.
I.Dünya Savaşında Tekirdağ
Çanakkale Savaşları ve Tekirdağ
Tekirdağ'lı kadınlar gönüllü hemşire olarak tedavi hizmetlerinde çalışıtılar. Evlerinden getirdikleri yatak, yorgan ve çarşafı sargı bezi olarak kullanıyorlardı. Şehitler, memleket hastanesi bahçesi (halen yurt binasıdır), Namazgâh Mezarlığı Kumluk semtinden başlayarak, İmam Hatip Lisesine kadar ve Muratlı Caddesi yolu üzerine kadar büyük bir alana gömülüyordu. Namazgâh Mezarlığında 10 bine yakın Çanakkale şehidi yatmaktadır.
Mondros Mütarekesinden Sonra Tekirdağ
16 Mart 1920 günü İstanbul'un işgal edildiği sırada, bir İngiliz savaş gemisi Tekirdağ'a gelerek bir direniş olduğunda şehri topa tutmakla tehdit etti. Buna rağmen Trakya'daki Türk kolordusu silah depolarına el koyarak, Trakya'nın savunulması için düzen aldı. Ne var ki bu güzel davranışa karşı Tekirdağ mutasarrıfı ve tümen komutanının padişah tarafını tutmaları, halkı ikili anlayışa sürükledi.
Bu olaylar üzerine Trakya ve Paşaeli Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Lüleburgaz'da bir kongre topladı. Tekirdağ delegelerinin de katıldığı bu toplantıda Trakya'nın elbirliğiyle savunulması kararlaştırıldı. İstanbul ile ilişki kesilerek, Anadolu'ya bağlanıldı. Fransız ve İngiliz delegeleri arasında San Remo'da yapılan anlaşmaya göre, Trakya'nın Yunanlılar'a verileceği haberi, bütün Trakya Türkler'i üzerinde büyük bir tepki yarattı. Bu defa aynı dernek yine Tekirdağ delegelerinin katılması ile 9-14 Mayıs 1920 günleri arasında Edirne'de bir kongre daha topladı. Trakya'nın elbirliğiyle düşmana karşı savunulması kararlaştırıldı.
Mütarekeden Sonra Azınlıkların Durumu
Ermeniler: Şehirde bulunan Ermeniler, İttihat ve Terakki hükümetinden çekinerek, Suriye ve Güney Anadolu'ya gitmişlerdi. Bıraktıkları mal ve mülkler komisyonlarca açık arttırma ile satıldı. Mütarekeden sonra Ermeniler şehre dönerek mal ve mülklerini geri istediler. Bu durum, Türkler'le Ermeniler arasında anlaşmazlık çıkmasına sebep oldu. Konuya İtilaf Devletleri el koydu. Bundan yüz bulan Ermeniler, Türkler'e zulüm etmeye başladılar. Bazı Ermeniler'in malları iade edildi. Kazım Karabekir'in Tekirdağ'a gelişi ile Ermeniler sindiler.Rumlar: Trakya'nın Yunanistan'a katılması inancında bulunduklarından büyük sevinç içindeydiler. İstanbul-Edirne demiryolu muhafızlığı onlara verilmişti. Gizli çalışmalarla işgale hazırlanıyor, Yunan Kızılhaçı ile işbirliği yapıyorlardı. Yerli Rumlar'a Yunanlılar, elbise, bayrak ve cephane gönderiyorlardı.
Yunan İşgali
Tekirdağ'ın Kurtuluşu
Tak çiçeklerle süslenmişti. Kat kat davullar, klarnetler çalıyor, halk kurtarıcılarını bekliyordu. Kasabanın her tarafı Türk bayraklarıyla donatılmıştı. Hava soğuk ve rüzgarlı idi. Topluluk mevcudu 5000 kişiyi geçmişti. Bando ve Mızıka takımı zafer marşları çalıyordu.
Topluluk hükümet önüne geldi. Jandarma Yüzbaşı Arif Bey, Türk bayrağını çekerken 2 yıl 3 ay 24 gün süren Yunan esareti sona ermişti. Askeri birliklerin bir kısmı da aynı saatlerde demir iskeleye yanaşan bir gemiyle geldiler. Burada merasimle karşılanan birliklerin kumandanı Jandarma yüzbaşı Nihat Bey, Tekirdağ Belediye binasına Türk bayrağını çekti. Kurtuluş gecesi fener alayları düzenlendi. Çorlu 1 Kasım, Malkara ve Hayrabolu 14 Kasım, Muratlı 2 Kasım, Çerkezköy, Saray ve Marmara Ereğlisi 30 Ekim, Şarköy 17 Kasım tarihlerinde Yunan işgalinden kurtuldular.
Süleymanpaşa Mahalleleri
Süleymanpaşa Mahalleleri (Köyler dahil) | |||
---|---|---|---|
Ahmedikli | Evciler | Karahisarlı | Otmanlı |
Ahmetçe | Ferhadanlı | Karansıllı | Selçuk |
Akçahalil | Gazioğlu | Kaşıkçı | Semetli |
Altınova Merkez | Generli | Kayı | Seymenli |
Araphacı | Gündoğdu-Turgut Merkez | Kazandere | Taşumurca |
Aşağıkılıçlı | Gündüzlü | Kılavuzlu | Tatarlı |
Avşar | Güveçli | Kınıklar | Yağcı |
Aydoğdu Merkez | Hacıköy | Köseilyas | Yavuz |
Bahçelievler Merkez | Hüsünlü | Kumbağ | Yayabaşı |
Banarlı | Hürriyet Merkez | Mahramlı | Yazır |
Barbaros | Işıklar | Naipköy | Yenice |
Bıyıkali | İnecik | Namık Kemal Merkez | Yeniköy |
Çanakçı | Karabezirgan | Nusratfakı | Yukarıkılıçlı |
Çınarlı Merkez | Karacakılavuz | Nusratlı | Yuva |
Dedecik | Karacamurat | Oğuzlu | Zafer Merkez |
Değirmenaltı Merkez | Karaçalı | Ormanlı | 100. Yıl Merkez |
Demirli | Karadeniz Merkez | Ortaca | |
Ertuğrul Merkez | Karaevli | Oruçbeyli | |
Eskicami-Ortacami Merkez | Karahalil | Osmanlı |
Süleymanpaşa Mahalleleri (Köyler dahil) | |
---|---|
Ahmedikli | Karahalil |
Ahmetçe | Karahisarlı |
Akçahalil | Karansıllı |
Altınova Merkez | Kaşıkçı |
Araphacı | Kayı |
Aşağıkılıçlı | Kazandere |
Avşar | Kılavuzlu |
Aydoğdu Merkez | Kınıklar |
Bahçelievler Merkez | Köseilyas |
Banarlı | Kumbağ |
Barbaros | Mahramlı |
Bıyıkali | Naipköy |
Çanakçı | Namık Kemal Merkez |
Çınarlı Merkez | Nusratfakı |
Dedecik | Nusratlı |
Değirmenaltı Merkez | Oğuzlu |
Demirli | Ormanlı |
Ertuğrul Merkez | Ortaca |
Eskicami-Ortacami Merkez | Oruçbeyli |
Evciler | Osmanlı |
Ferhadanlı | Otmanlı |
Gazioğlu | Selçuk |
Generli | Semetli |
Gündoğdu-Turgut Merkez | Seymenli |
Gündüzlü | Taşumurca |
Güveçli | Tatarlı |
Hacıköy | Yağcı |
Hüsünlü | Yavuz Merkez |
Hürriyet Merkez | Yayabaşı |
Işıklar | Yazır |
İnecik | Yenice |
Karabezirgan | Yeniköy |
Karacakılavuz | Yukarıkılıçlı |
Karacamurat | Yuva |
Karaçalı | Zafer Merkez |
Karadeniz Merkez | 100. Yıl Merkez |
Karaevli |
Osmanlı Döneminde Tekirdağ
Osmanlı Dönemi ve Türklerin Rumeli'ye Geçişleri
Trakya'nın Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi de bu akınların ardından oldu. Aynı zamanda Türkler bu akınlar esnasında bölgeyi iyice tanıdılar. Karasi, Aydın ve Osmanoğulları beylikleri, Tekirdağ'a başlıca yedi akın yaptılar. Süleyman Paşa komutasındaki Türkler 1354 yılında Rumeliye kesin olarak geçmeden önce Bizans İmparatorları ile Türkler arasında uzun süren samimi ya da çıkara dayanan ilişkiler görülmektedir. İlk olarak 1320'li yıllarda Bizans'taki taht kavgası sırasında güç durumda kalan Kantakuzenas, Aydınoğulları'na başvurarak yardım talep etti.
Asıl imparator İannes ile egemenlik savaşını sürdüren Kantakuzenos zor duruımda kalınca yeniden Osmanlılara başvurdu. Yapacakları yardım karşılığında Gelibolu'da bir kaleyi armağan olarak vermeyi teklif etti. Bizanslılar 1352'de Gelibolu'da Çimbi Kalesini Osmanlılara teslim etti. Buraya yerleşen Süleyman Paşa kısa sürede durumunu sağlamlaştırdı. Bu arada Gelibolu Türkler tarafından ele geçirildi(1354).
Orhan Bey Çimpe kalesini satabileceğini ancak fethedilen yerlerden çıkılmayacağını söyledi. Bizans merkezindeki karışıklıklardan yararlanan Süleyman Paşa fetih hareketlerini hızlandırarak; Malkara, Keşan, Hayrabolu, Tekirdağ (1357), ve Çorlu'yu (1358) ele geçirdi. Çorlu'nun alınmasıyla İstanbul-Edirne yolu kesilmiş oldu. Fakat 1357'de Süleyman Paşa ölünce fetih hareketleri duraklama gösterdi.
Şehzade Murat en küçük duraklamanın bile Rumeli'deki tüm toprakların yitirilmesine sebep olacağını düşünüyordu. Süleyman Paşa'nın ölümünden sonra fethedilen yerler korunmamış ve kısa bir süre içinde Çorlu ve Tekirdağ yöresi Bizanslıların eline geçmiştir. Harekete geçen Osmanlılar 1359'da Çorlu'yu yeniden ele geçirdiler. Bundan sonraki hedef Edirne idi. Lüleburgaz alındıktan sonra Osmanlı ordusu Babaeski'ye yerleşti. Ordunun sol kanadını komuta eden Hacı İlbey Malkara, İpsala ve Dimetoka'yı aldı. Edirne'nin fethinden sonra (1361) yöre bütünüyle Türklerin eline geçti.
Tekirdağ İlinin Türkleşmesi
Tekirdağ Osmanlı Türk şehri olarak gelişti. Kasaba toprakları Gazi Murat Beyden sonra Hekim Baş'lara arpalık olarak verildi. En büyük Yörük Beyleri Tekirdağ, Vize, Hayrabolu ve Çorlu'da otururdu. Beyler kendilerine şartlı olarak verilen bu çiftliklerde atlı ve yaya asker beslerdi. Çiftliklerde kurulan Müsellim Ocakları, yeniçeri teşkilatı ve Sipahi teşkilatları gelişince, yörükler ve onlardan kurulmuş sipahi ocakları geri hizmete alındılar. Devletin donanma, kale, köprü, yol, derbent, resmi yapı onarımı, su yolları işlerinde bazı vergilerden muaf tutularak çalıştılar.
Zamanla bu teşkilatlar kaldırıldı. "Evlad-ı Fatihan" adı altında II.Murat zamanına kadar geldi.
Evliya Çelebi Tekirdağ için "Topkeşen Yörük beylerinin tahtgahı'dır" der. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş devrinde çok sayıda Türk boyları Tekirdağ ili topraklarına yerleştiklerinden, bugünkü köy ve çiftlik adlarımız arasında Oğuzlara, Avşarlara, Danişmentlilere, Dulkadirlere, Bozoklulara, Karamanlılara, Saruhanlılara, Aydın ve Karesi Oğullarına, Suriye ve İran Yörüklerine ait olanları çoktur.
Örneğin;
Karaman Oğullarından; Şerefli, Davutlu
Oğuzlardan; Kayı, Kınık, Karaevli ve Yazır
Danişmentlilerden; Kaşıkçı
Saruhanlılardan; Duğcalı, Deliler, Karahalil, Kuyucu
İran Yörüklerinden; Bayramşah, Kazancı
I.Murat, 1366'da Gelibolu'daki Ahi Reislerinden Ahi Mustafa'yı Malkara'ya yerleştirdi. 1373'te Bizanslılar, Vize yöresini yağmaladılar. Bunun üzerine I.Murat, hemen Gelibolu'ya geçerek güçlerini Malkara'da topladı. Burasını üs durumuna getirdi. Lalaşahin Paşa'yı İpsala yolundaki Ferecik Kalesini almakla görevlendirdi. Kendisi de Çatalca yöresine doğru yürüyünce Bizans imparatoru barış istemek durumunda kaldı. Bundan sonra
Tekirdağ ve yöresi uzunca bir zaman barış içinde yaşadı.
Tekirdağ'da Yörükler
II.Mehmet (Fatih ) döneminde Yörükler üzerine ilk kanunname çıkarıldı ve Yörük ocakları kuruldu. Yerleşik ve özel statüye bağlı Yörükler'e Müsellem dendi. Müsellem ocakları, yörükler'den kurulmuştu ve başlangıçta atlı savaşçı bir sınıftı. Daha sonraları yavaş yavaş geri hizmete alındı. Yörük ocaklarıyla aynı görevleri yerine getirmeye başladı. Müsellemler köy ve çiftliklerin kendilerine ayrılmış topraklarında, başta at olmak üzere, hayvancılık ve çiftçilik yaparak, vergi ödemeden geçinirlerdi.
Bunda başka Müsellem çiftlikleri alınıp satılamaz ve tapuya bağlanamazdı. Bu çiftlikler başkaları işlerse, vergisini Müsellemler alırdı. Savaşlara her ocaktan iki nöbetli gider, bunların masraflarını geri kalan yamaklar karşılardı. Çiftlikler, Müsellemler'ce ortaklaşa işlenir ve yıllık gelir aralarında paylaştırılırdı.
Savaşa gitmeyene bu pay verilmez ve bunların payına, devlet adına, mevkufat emini denilen görevli el koyardı. Yörükler'in görevleri barış ve savaşta değişirdi. Savaşta, yol açmak, hendek ve siper kazmak, top çekmek gülle ve ağırlık taşımak, askere zahire ulaştırmak, köprüleri, kara ve su yollarını korumak ve onarmak, maden ocaklarında, tersanelerde çalışmak, gemilere gereç ve kereste taşımak, köprü, su yolu yapmak ve onarmak başlıca görevleriydi. İşlek yolların, güvenlik açısından önemli yerlerinde nöbet tutmak gibi bir görevleri de vardı.
Yörük ocakları donanma hizmeti için kıyılarda, yol, köprü, menzil yapma, zahire toplama için anayolların üzerinde, maden işletmelerinin yakınlarında konar göçerlerdi. Bu nedenle Yörükler Tekirdağ, Çorlu, hayrabolu, Malkara yörelerinde toplanmışlardı Genellikle bir Yörük ocağı 24 kişiden oluşurdu. Bunların içinde 1 kişi eşkinci seçilirdi. Yörük ocaklarının yönetim ve denetim işlerini subaşılar, yörük beyleri, zaimler, seraskerler, alaybeyleri ve kadılar görürdü. Çeribaşı, eşkincileri toplamak, göndermek ileri uğraşırdı. Çeribaşının zeameti vardı. Yörükler'in özel işleri çeribaşılarca görülür, devlet işlerini subaşı Yörükbeyi, serasker, alaybeyi, sancakbeyi ve kadı üstlenirdi. Serasker, Yörükler'in içinden, divanca atanırdı.
Osmanlı Devrinin Önemli Olayları
Osmanlı Devrinde bu bölgede cereyan eden önemli olaylar sıralanacak olursa; Düzmece Mustafa olayı, Yavuz-Beyazıt çatışması, şeyhülislam Feyzullah Efendi olayı gibileri sayılabilir.Büyükkarıştıran'da Baba - Oğul İki Padişahın Savaşı
Fakat şehzade Ahmed'i tutanlar, araba içinde bulunan padişaha örtüyü kaldırarak "Elinizi öpmeye gelen oğlunuzun kuvvetini görün, mürettep ve müsellah askerlerle oğul babayı böyle mi ziyaret eder" diyerek baba-oğul savaşını körüklemişlerdir. Fakat sonra olaylar Yavuz'dan yana gelişerek babasının yerine padişah oldu (1512).
Baba - Oğul İki Padişahın Ölümleri
Çok ızdırap veren bu çıbanın tedavisi için Çorlu'da kırk gün kaldı. Fakat durumu gittikçe kötüleşiyordu. Karargahı Sırtköy'de idi. Öleceğini anlayınca büyük devlet adamlarını başına topladı ve oğlu Süleyman'ı çağırttı. Sırtköy'de 21 Eylül 1520 tarihinde 54 yaşında iken can verdi. Ölümü, Şehzade Süleyman İstanbul'a gelip padişahlığını ilan edinceye kadar gizli tutuldu.
Ünlü sadrazamlardan Köprülü Fazıl Paşa'da 1687'de buraya yakın Karabiber Çiftliğinde ölmüştür.
Nizam-ı Cedid Olayları
Padişah fermanını okuyan Tekirdağ Kadısı, yeniçeriler tarafından öldürüldü. Bu ayaklanma Çorlu, Silivri ve Edirne dolaylarına yayıldı. Kadı Abdurrahman Paşa, Nizam-ı Cedid askeri ile bu ayaklanmaları bastırdı. Buna rağmen padişahın Nizam-ı Cedid'in geri dönmesini istemesi, gericilik olaylarının gelişmesine yol açtı.
Sürgünler
Bunlardan bazıları zamanla sürgünden kurtulmuşlar, bazıları da saraydan gönderilen cellatlar tarafından boğulmuşlar, bazıları da ecelleri ile ölmüşlerdir. Tekirdağ'a sürülenler arasında: Yeniçeri ağası Mehmet Sait Ağa, yeniçeri ağası Salih Paşa, sadrazam Tevfik Ali Paşa, Abdülmecit'in ilk sadrazamı Hüsrev Paşa, Tekirdağ'lı Zahire Nazırı Mustafa Paşa, Hamami Mehmet Paşa, II.Mahmut zamanında Sadrazam Esseyd Ali Paşa vardır.
Macar Prensi ve bağlıları da İstanbul'dan Avusturya devletinin baskısı üzerine uzaklaştırılmış olduklarından bir bakıma sürgün sayılabilirler.
Macar Prensi II. Ferenc Rakoczi
Rakoczi'nin iç organları Tekirdağ'da Rum mezarlığına, külleri İstanbul'da Saint Lazor kilisesinde toprağa verildi. 1906'da gelen bir heyet küllerini doğum yeri olan Kosice (Kassua) şehrine merasimle götürdü. Tekirdağ'da bir çeşmesi, Müzesi (Evi) ve 23.8.1994 günü özgürlük parkında dikilen bir anıtı olan Rakoczi Ferenç Türkiye-Macaristan dostluk bağlarının bir köprüsüdür.
Mikes Kelemen
Geldiği 1725'ten öldüğü 1761'e kadar 36 yıl Tekirdağ'da yaşamıştır. Tekirdağ'daki ömrü okuyup yazmakla geçmiştir. Mikes Kelemen Macar edebiyatının ünlü simalarından biridir. 13 eseri Macar Milli Müzesindedir. En ünlü ve önemli eseri ise "TÜRKİYE MEKTUPLARI" dır. Bu Türkiye'den meçhul bir teyzeye yazılmış 207 mektuptan oluşur. Eser 18.asırdaki Türk toplumsal yaşayışını, törenleri, adetleri, folkloru çok güzel canlandırmaktadır. Bu eser Milli Tarihimiz ve Tekirdağ Tarihi bakımından çok önemlidir.
28 Mayıs 1720 Tarihli Mektubu
Avrupa'nın tam kıyısında sayılırız. Buradan İstanbul'a atla iki günde rahat gidilir, denizden de bir günlük yol. Herhalde Bey için hiçbir tarafta bundan iyi yer bulamazlardı. İnsan ne tarafa giderse her yanı güzel kırlar, fakat boş arazi değil, çünkü burada toprağı mükemmel işliyorlar. Köylere yakın olan kırlar boş olmadığı gibi, şehrin etrafındaki topraklar da bakımlı bahçeler gibi gayet iyi işlenmiştir. Hele şu sırada insan tarlalara, bağlara, ve sebze bahçelerine bakmakla doyamıyor. Sırtlarda o kadar çok bağ var ki, başka yerde ancak bir vilayette bu kadarı bulunur. Bunlara çok da iyi bakıyorlar. Bağlarda pek çok meyve ağacı var, öyle ki insan buralarını meyve bahçesi sanır. Yalnız burada bağlara bizde olduğu gibi sırık dikmiyorlar, bu yüzden asmaların çubukları yerlere sarkmakta ve yapraklar bağın toprağını örtmektedir.
Yaz yağmurunun az düştüğü bu sıcak yerde ise buna ihtiyaç vardır. Çünkü bu suretle toprak yaş kalır ve omcalarda kurumaz. Burada sebze bahçesi de pek çok; bunlar buranın adetine göre iyi işlenmiş ama bizimkilere benzemez. Sonra pamuk ekimi de burada her yerden fazladır ve bunun ticareti de geniş ölçüdedir. Pamuk Torda vilayetinde yetişebilir, fakat bizim inişli yokuşlu toprağımızda gerekli sıcaklığı bulamaz. Burada kadınların bütün yıl işleri pamuğu ekmek, toplamak, satmak ve dokumaktan ibarettir.
Mayısta ekiyor, ekimde topluyorlar. Herhalde pamuk çok iş istiyor, fakat buralı kadınların zaten dışarda başka işleri olmadığından onunla uğraşmaya vakit buluyorlar. Şehre gelince; uzunlamasına büyümüş olan bu şehre burada güzel denebilir ve içinde güzel evler çok, fakat bunlar hiç de güzel görünmüyorlar çünkü Türkler karıları dışarıyı görmesinler diye sokak tarafına pencere koymuyorlar.
Kıskançlık ne iyi şey. Şehrin çok geniş bir pazarı var. Tavuk, kaz gibi kümes hayvanlarının her çeşidi ile meyve, sebze burada ucuz; biz gelmeden önce daha ucuzmuş. Biz her ne kadar biraz pahalılığa sebep olduksa da buraya sükûnet getirdiğimiz muhakkak, çünkü buralılar söylüyorlar."
Kırım Girayları
Saray ilçesinde yaşayıp vefat eden Kırım Hanlarından II.Devlet Giray Han (Öl:1725), II.Fetih Giray Han (Öl:1746), İslam Giray Sultan (Öl:1742), III.Selim Giray Han (Öl:1785), IV.Devlet Giray Han (Öl:1780), Şahbaz Giray Han (Öl:1792) olup kabirleri Saray Ayaz Paşa Camii avlusunda bulunmaktadır.
Padişah Ziyaretleri
1613'te I.Ahmet Edirne'den Malkara yoluyla Gelibolu'ya gitmiş, İstanbul'a dönüşü de Tekirdağ'ın Balabanlı Köyü, İnecik Bucağı, Umurca Çiftliği üzerinden olmuştur. Padişah IV.Mehmet (Avcı) 1671'de Girit'i alan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'yı karşılamak üzere Tekirdağ'a gelmiştir. Padişah II.Mahmut Tekirdağ'a devletin ilk buharlı gemisi Swift ile ilk kez 28 Ocak 1830'da gelmiş ve bir gece kalarak dönmüştür. İkinci kez 1831 yılında Şeref Resan adlı gemi ile Tekirdağ limanına uğrayarak Gelibolu'ya gitmiştir.
Ulaşım
Demiryolu
Muratlı - Tekirdağ arasında yapılan demiryolunda bir süre yolcu taşımacılığı yapılmış olup şu anda sadece yük taşımacılığı yapılmaktadır. Hattın elektrifikasyon çalışmaları ve 2. hat yapımı bitmiş olup Tekirdağ Akport limanına yük treni seferleri yapılmaktadır.
Tekirdağ İstasyon Tel: 0(282) 264 34 38
Muratlı İstasyon Tel : 0(282) 361 30 36
Denizyolu
Tekirdağ Akport Liman İşletmesi
Akport Tekirdağ Limanı'nda verilen hizmetler:
- Dökme Yük/Genel Yük Yükleme/Boşaltma Hizmeti
- Konteyner Yükleme/Boşaltma Hizmeti
- Tekirdağ-Güney Marmara Arasında Dahili Ro-Ro Hizmeti
- Uluslararası Ro-Ro Hizmeti
- Kılavuzluk Hizmeti
- Depolama ve Antrepo Hizmeti
- Bunker Hizmeti (ÖTV'siz yakıt satışı)
Trakya Bölgesi'nin demiryolu ve karayolu bağlantılarını bir arada bulunduran tek limanı Akport, üstün nitelikleriyle 2009 yılında dünyada denizcilikle ilgili yayınlar arasında en eski ve prestijli yayın olarak kabul edilen Lloyd's List tarafından düzenlenen Lloyd's List Türkiye Denizcilik Ödülleri'nde "Yılın Limanı" ödülünü kazanmıştır.
Marmaraereğlisi Martaş Liman Tesisleri
Tekiradğ Barbaros Asyaport Konteyner Limanı
Havayolu
DHMİ Tekirdağ-Çorlu Havaalanı Çorlu-İstanbul istikametinde bulunan Seymen Köyü mevkiindedir. Havaalanının Çorlu ilçe merkezine uzaklığı 15 kilometredir. DHMİ Tekirdağ-Çorlu Havaalanı Sivil-Askeri kategoride bulunmakta olup, İntifa DHMİ H.K.K. `dadır.
Tekirdağ/Çorlu Havaalanı ve Terminal binası güvenliği Emniyet personeli, DHMİ ve Özel güvenlik personeli tarafından yürütülmektedir. Terminal binası CCTV kamera sistemi ile 24 saat izlenilmektedir. Havalimanı ana terminal girişi ve iç ve dış hatlar gidiş arındırılmış salon girişlerinde X-ray bagaj kontrol cihazları ve kapı-el dedektörleri ile güvenlik kontrolü yapılmaktadır.
Hava Alanı Tel : 0(282) 682 40 34 (40 Hat)
Karayolu
Otobüs Firmaları
İSTANBUL SEYAHATTekirdağ Otogar : 0(282) 264 05 00 - 05
Çorlu Otogar: 0(282) 851 58 25 - 654 55 87
Çerkezköy Otogar: 0(282) 726 23 10 - 11
Şarköy : 0(282) 519 05 19 - 519 13 76 -77
Kumbağ : 0(282) 283 70 06
Mürefte: 0(282) 528 97 34 - 528 97 35
Hoşköy: 0(282) 538 71 80
Muratlı: 0(282) 361 43 29
Kapaklı Çarşı: 0(282) 717 23 10
Marmaraereğlisi: 0(282) 613 11 13 - 613 33 32
Saray Otogar: 0(282) 768 71 71 - 768 20 93
Karacakılavuz: 0(282) 214 30 68
İstanbul Otogar : 0(212) 658 26 26 - 10 Hat
Keşan: 0(284) 714 70 09 - 715 28 28
Uzunköprü Otogar: 0(284) 513 17 00
Kırklareli Otogar: 0(288) 214 69 52 - 212 00 34
Lüleburgaz Otogar: 0(288) 417 74 69 - 417 76 52
Vize Otogar: 0(288) 318 11 88
Büyükkarıştıran: 0(288) 436 22 99
Ahmetbey: 0(288) 423 14 23 - 432 37 25
Ankara AŞTİ: 0(312) 224 13 81 - 224 14 32
Antalya Otogar: 0(242) 331 06 04
Balıkesir Otogar: 0(266) 246 57 01
Bursa Otogar: 0(224) 261 06 59 - 51 77
Çanakkale Otogar: 0(286) 215 00 69 - 215 00 70
İzmir Otogar: 0(232) 472 02 21
METRO TURİZM
Tekirdağ Otogar : 0(282) 260 28 59 - 260 59 55
Kumbağ : (0282) 283 45 41
Çerkezköy Otogar: (0282) 726 52 00
Hayrabolu Otogar: (0282) 315 11 99
Kapaklı: (0282) 717 45 55
Saray Otogar: (0282) 768 72 55
İstanbul Otogar : 0(212) 658 17 17
Kırklareli Otogar: 0(288) 214 18 86 - 212 50 84
Lüleburgaz Otogar: 0(288) 417 32 03
Babaeski Otogar: 0(288) 512 60 28 - 29
Vize Otogar: 0(288) 318 11 11
Edirne: 0(284) 235 58 88
Keşan Otogar: 0(284) 714 69 32
Ankara AŞTİ: 0(312) 224 06 92
İzmir Otogar: 0(232) 472 02 22
KAMİL KOÇ
Çorlu Otogar : 0(282) 652 46 28
Çerkezköy Otogar: 0(282) 726 94 59
İstanbul Otogar : 0(212) 658 20 07
ÇANAKKALE TRUVA TURİZM
Tekirdağ Otogar : (0282) 264 16 00
Çorlu Otogar: 0(282) 652 46 28
Kapaklı: 0(282) 717 53 72
Malkara: 0(282) 427 59 17
Marmaraereğlisi: 0(282) 613 25 75
Çanakkale Otogar: (0286) 217 48 91
Edirne: 0(284) 226 00 59
Keşan: 0(284) 714 76 06
Uzunköprü: 0(284) 513 20 48
Kırklareli: 0(288) 214 24 98
Lüleburgaz: 0(288) 417 38 50
Vize: 0(288) 318 13 49
İzmir : (0232) 472 00 94
İstanbul Otogar : (0212) 658 33 86
KALE SEYAHAT
Tekirdağ Otogar : (0282) 264 30 02 - 03
Marmaraereğlisi: 0282 613 44 43
Çorlu Otogar: 0 282 652 46 28
Saray: 0 282 768 10 42
İstanbul Otogar: 0212 658 02 40
BUZLU TURİZM
Çorlu: 0(282) 653 1552
Babaeski: 0(288) 512 38 21
Lüleburgaz: 0(288) 412 36 41
Edirne: 0(284) 226 00 54
Eskişehir: 0(222) 217 45 02
İstanbul Otogar: 0(212) 658 25 15
FATİH TURİZM
Çorlu: 0(282) 444 01 39
Lüleburgaz: 0(288) 444 01 39
Babaeski: 0(288) 512 11 11
Kırklareli: 0(288) 214 12 60
Edirne: 0(284) 444 01 39
Keşan: 0(284) 714 69 32
Enez: 0(284) 821 41 44
İstanbul Otogar: 0(212) 444 01 39
Bursa: 0(224) 444 01 39
HAS TURİZM
Çorlu: 0(282) 652 56 16
Babaeski: 0(288) 512 24 98
Lüleburgaz: 0(288) 417 19 42
Edirne: 0(284) 226 00 59
Hatay: 0(326) 227 17 05
İstanbul Otogar: 0(212) 658 31 11
CEYLAN ELBİRLİK KOOP.
Tekirdağ Otogar : 0(282) 261 10 03
Çorlu : 0(282) 651 74 04