Şehitlikler
Edirne Şehitlikleri ve Anıtları
Türk evladı ecdadını tanıdıkça büyük işler yapabilmek için kendinde kuvvet bulacaktır. (Mustafa Kemal Atatürk)Edirne'nin içinde ve yöresinde bir çok şehitlik ve Şehit Anıtları vardır. Bu şehitliklerin bulunduğu yerlere bazılarına hemen savaştan sonra, bazılarına yıllar sonra anıt veya taş sütunlar konmuş, fakat bazılarına ise hiçbir anı işaret konmamış ve bunlar unutulmaya yüz tutmuş olarak arazi üzerinde kaybolup gitmişlerdir. Şehitlik ve Şehit Anıtlarının bulunduğu yerlerde ya şiddetli savaşlar olmuştur, ya da göğsümüzü kabartan savaş menkıbelerinin geçtiği yerler olarak tarihimize yazılmıştır. Şiddetli savaşların çoğu Edirne savunmasında önemli yer tutan tabyalarda olmuştur.
Sabuncu Bağları Şehitliği (25 Mart 1913)
Burada şehit düşen askerlerimiz sabuncu bağları şehitliğine gömülmüşlerdir. Bugün bu arazide tamamen kaybolmuştur. Bu tabyalarda şehit düşenler Sabuncu, Cevizlik, Kestanelik şehitliklerini meydana getirmişlerdir
Mezartepe Şehitliği (24 Mart 1913)
Mezartepe, Edirne-İstanbul yolunun sol tarafında Hadımağa'nın kuzey doğusunda şimdi Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi tesislerinin bulunduğu yerdedir. Şehitlik buradaki tepe eteğindedir. Bugün arazide tamamen kaybolmuştur. Balkan savaşında Edirne savunmasında doğu cephesinin güney ucunu teşkil eden mezar tepe, Edirne'nin savunması yönünden önemli bir yerdir. Savunma süresince Edirne Kalesinden yapılan çıkış baskınlarda (huruç harekatı) bu tepe yöresinde çetin savaşlar olur. Bunların en kanlısı 24 Mart 1913'de yapılan savaştır. Düşmanın üç alayına karşılık bu bölgede bizim Kırklareli taburları, Gelibolu ve Malkara taburu bulunmaktadır. 24 Mart sabahı Bulgarlar saldırıya geçer, Mezar tepe çevresinde kanlı çarpışmalar yapılır. Bu savaş sonunda çok sayıda kaybımız olur. Öğleden sonra Kafkas tabya, doğusundaki dört yol ağzı hattına çekilmek zorunda kalır. Edirne teslim olduktan sonra cesetleri toplanan şehitlerimiz mezar tepe yanındaki şehitliğe gömülmüşlerdir.Beşşehitler (25 Temmuz 1920)
25 Temmuz 1920'de Doğu Trakya ve Edirne, Yunan yıkımına uğramıştı. Yunanlılar doğu Trakya'yı alırken Türk halkı da Anadolu ile beraber millî mücadeleye başlamış ve yıkım altında bulunan Edirne ve yöresinde Yunanlılara karşı gerilla savaşına geçilmişti. Böylece Yunan ordusunun iki tümeni Trakya'da tutulmuş, Anadolu savaşına Trakya halkı da bu şekilde yardımcı olmuştu. Türk gerillacılar Yunan trenlerini ve köprülerini, cephaneleri, karargâhları yıkarak iki yıl süren zorlu bir mücadele vermişlerdir. Yunanlılar bütün bunların intikamını almak üzere Edirne içinde yakaladıkları Türkleri mahkemesizce kurşuna dizmişler, barbarlıklarını devam ettirmişlerdi. Bu barbarca yapılan olaydan biri de "Beş Şehit" olayıdır. İntikam için cana kıyma olayını Edirne halkı unutmamış ve şehitlerin anısına bir Ağıt düzenlemiştir. Bu beş kişi şehit edildikten sonra Atina'dan gelen telgraf bunların kurşuna dizilmemesini emrediyorsa da geç gelen telgraftan önce beş kişi maslahat deresinde Yunanlılar tarafından kurşuna dizilir.Yassı Tepe Şehitliği (24-25 Mart 1913)
Yassı tepe şehitliği Edirne - Avarız köyü solunda, köyün 1,5 km. güney batısındadır. Balkan savaşında, Edirne savunması batı cephesinde Meriç ile Tunca arasında bir Sırp tümeni ile bir Bulgar alayına karşı Edirne redif tümeni savunmuştur. Beş ay süren savunma boyunca yapılan çıkış baskınları ve özellikle 24-25 Mart 1913'te düşman saldırılarında olan kanlı savaşlarda şehit olan askerlerimiz Yassı tepe şehitliğine gömülmüşlerdir. Burada yatan şehitler Edirne Havsa-Uzunköprü ve Dedeağaç redif taburlarının kahraman çocuklarıdır. Şehitlik yerinde iki adet asker mezarı bulunmaktadır.Kartaltepe Şehitliği (5 Kasım 1912)
Kartaltepe şehitliği Edirne - Karaağaç istasyonunun 8 kilometre güney batısında Tatar köyünün kuzeyindedir. Balkan savaşı şehitliğidir. Bugün Yunan sınırları içinde kalmıştır. Balkan savaşında, 4 Kasım 1912'de Karaağaç'ın güney batısındaki (Hantaplı - Samena) hattına Gümülcine tümenimizce bir baskın yapılması için bir süvari keşif kolumuzca keşifte bulunulur. Düşmandan kimsenin yakınlarda bulunmadığı görülür. Tümen Kartaltepe'de I. Sultanyeri taburu ile Kırcaali taburunu bırakarak saat 24'te birliklerini Edirne'ye çeker. Ertesi gün 5 Kasım 1912'de düşman üstün kuvvetleriyle gelerek Kartaltepe'de, gerekse Maraş bölgesinde saldırıya geçmiştir. Bu iki taburumuz Kartaltepe'de çok şiddetli savaşlar verir. Askerlerimizin büyük bir kısmı burada şehit düşer. Gümülcine Tümen birlikleri yetişmişse de iş işten geçmiş, düşman Kartaltepe'yi almıştır. Bu savaşta kahramanca savaşarak şehit düşen askerlerimiz Kartaltepe'nin eteklerinde yatmaktadır.Sultan Selim Camii Şehitliği
Sultan Selim camii şehitliği, caminin kıble yönünde bulunan Hünkar mezarlığı içerisinde yer almaktadır. Burada iki şehidin mezarı bulunmaktadır. Kapıkule yolu üzerinde bulunan İntikam Taşı olarak adlandırılan yerde süvari Yüzbaşı Reşit bey şehit düşmüş ve cenazesi Selimiye camii mezarlığına getirilmiştir. Üzerine mermer lahit konmuş ve Cumhuriyet döneminde lahdin üzerine ay yıldızlı Türk bayrağı işlenmiştir.Küçük Döllük Şehitlik Anıtı.
Küçük Döllük köyünde Edirne-Lalapaşa yolunun sol tarafında köy camisi bitişiğinde bir kuyunun üzerine, 1955 yılında Edirne şehitlikleri ve mezarlıkları koruma derneği tarafından yaptırılan görkemli bir şehitlik anıtıdır. Anıt, piramit biçimi olup üzerinde top güllesini sembolize eden üç mermer küre ve bunların üzerinde de daha büyükçe dördüncü bir mermer küre vardır. Anıt kesme taştan yapılmıştır. Anıtın ön cephesinde şu kitabe vardır : 1912 - 1328 yılı Teşrinevvel (Ekim) ayında Kayapa'da düşmanla çarpışırken ağır yaralı olup Küçükdöllük camiine yatırılan ilk gazi ve şehit 19 er bu anıt altındaki kuyuya diri diri Bulgarlar tarafından atılarak şehit edildiler.Arnavutköy Şehitliği (Babadan Oğula Anıtı)
Arnavut köyü şehitliği Ayvazbaba Tabyası yakınında, Hasanağa köyü batısında Edirne ile Küçükdöllük köyü arasındadır. Balkan savaşında, Edirne savunmasında 24 ve 25 Mart 1913'te düşmanın Edirne'yi almak amacı ile yaptığı saldırılarda bu yöreyi Tekirdağ ve Çatalca taburları savunmakta idi. Kuştepe çevresinde yapılan kanlı savaşlardan sonra bu birliklerimiz Ayvaz Baba tabya yakınına çekilmişlerdir. 25 Martta burada yapılan çetin savaşlarda şehit olan erlerimiz Ayvaz Baba yakınında gömülmüşlerdir. Bu erlerin arasında bir albay da şehit olmuştur. Savaştan sonra yine bir asker olan albayın babası tarafından bu anıt yaptırılmıştır. Bu nedenle bu anıta "Babadan Oğula Anıtı" denmektedir. "Edirne Eski Eserler ve Mezarlıkları Koruma Derneği" tarafından restore edilmiştir.Geçkinli Şehit Anıtı (22 Ekim 1912)
Geçkinli şehit anıtı, Geçkinli-Süloğlu yolunun Süloğlu çıkışında 500 metre kadar solunda, Geçkinli'yi Yağılı köyüne bağlayan yol kenarındadır. Anıt höyüğün üzerinde, etrafı 50 cm. yüksekliğinde bir duvarla çevrilidir. Giriş kapısının iki tarafındaki sütunların üzerinde top mermileri ve ön cephede duvar köşelerindeki sütunların üzerinde de yine top gülleleri bulunmaktadır. Yan ve arka duvarların köşe ve ortalarında sütunlar vardır. Sütunların arası zincirle bağlanmış olup, Anıta taş döşenmiş bir yolla girilmektedir. Anıt kare prizma bir taban üzerinde mermer piramidal bir sütun halindedir.Süvari Yüzbaşı Reşit Bey Şehitliği (İntikam Anıtı) (22 Temmuz 1913)
Edirne Kapıkule yolu üzerinde, Kapıkule'ye 2 kilometre uzaklıkta, halk arasında "İntikam Taşı" adı ile anılan Anıt, süvari yüzbaşı Reşit bey'e aittir. Anıt 1914 yılında şehidin babası Müşir M. Fuat Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu anıt, I. Dünya savaşında, Bulgaristan tarafında kalması nedeniyle Bulgarlar tarafından yıktırılmış sonra Cumhuriyet döneminde yeniden aynı yere eskisine göre daha alçak yaptırılmıştır. Tarihsel Bilgi Balkan savaşında Türklerden aldıkları toprakları paylaşamayan Bulgar, Sırp, Karadağ ve Yunanlılar birbirleriyle savaşa tutuşurlar. Bu fırsatı değerlendiren Türk ordusu bir koldan Çatalca, diğer koldan Gelibolu yönünden hücuma geçerek 23 Temmuz 1913' te Edirne'mizi Bulgarlardan geri alırlar. İşte süvari yüzbaşısı Reşit bey öncü birliklerin başında düşmanı kovalarken Kapıkule yakınlarında pusuya düşürülerek şehit edilir.Şehit olduğu yere anısına bu anıt dikilir. Buna halk arasında "İntikam Taşı" denmiştir. Reşit bey'in cesedi 1913'te Sultan Selim camii hünkâr mezarlığına gömülmüş, mermerden bir lahit yaptırılmıştır. Cumhuriyet döneminde lahdin üzerine ay yıldızlı kırmızı bayrağımız işlenmiştir.
İbrahim Akıncı Abidesi (29 Ekim 1964)
"Üsteğmen İbrahim Akıncı Anıtı" şehit anıtı olmayıp bir anı için Arda tabya içerisinde yapılmıştır. Anıt, Edirne-Karaağaç'tan sonra Pazarkule yolu üzerinde bulunan Arda tabyasının yanında bir arsa üzerindedir. Tarihsel Bilgi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkmasından sonra yurdumuzu yıkıma uğratan Yunan kuvvetleriyle çarpışmak üzere en kısa zamanda örgütlemeye gitmiştir. Bu örgüt ise "Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" idi. Böylece hem Anadolu hem Trakya'da düşmanla savaşan bu örgüt kurularak savaş hazırlıklarına geçilmişti. Trakya'da örgütün başında Cafer Tayyar bulunuyordu ve Tekirdağ'da karaya çıkarak Trakya'yı almak isteyen Yunanlılara karşı koymayı amaçlamışlardı. Yunan kuvvetleri ayrıca Edirne'yi almak üzere Karaağaç üzerine yürüyerek 21-22 Temmuz 1920'de düşman kuvvetleri bütün gücü ile Türk kuvvetlerine taarruz ederek tarihî Karaağaç yolunu ellerine geçirmişlerdi.Cafer Tayyar ve 49. Tümen kumandanı Şükrü Nailî beyler derhal Karaağaç yolu üzerinde önlem alarak düşmanın Edirne'ye girmesine engel olmuşlardı. Kolordu merkez bölüğünün (Ütğm. İbrahim Akıncı) kumandasında işe karışması ve Alay Kumandanı Bnb. Çallı Ethem'in de yardımı ile Yunan kuvvetleri siperlerinden atılarak bölgeyi ele geçirmişlerdi. Bu gece savaşında Yunan kuvvetlerinin 40 ncı efsun alayı olduğu öğrenilmiş ve kaçarlarken bir çok tüfek ve makineli bırakıp gittikleri gibi yüzlerce ölü verdikleri de görülmüştür, Yunan ordusunun en iyi birliklerini oluşturan bu efsun birliğinde ölü olarak siperlerimizde kalan bir yüzbaşının üzerinde bulunan bir kâğıtta Edirne'de tevkif olunacak bir çok Türklerin adları vardı. (Yunanlıların Edirne'yi almasından sonra bu liste aynen uygulanmış ve bir çok Edirneli tutsak olarak Yunanistan'a sürülmüştü.). Karaağaç savaşında Türk kuvvetleri de epey şehit vermişti.
Bu şehitler arasında subay şehitlerden biri "Edirne İslâm Cemaati" kâtibi Hakkı efendinin oğlu Teğmen Reşid bey'di. Bu anıt kolordu kumandanı İbrahim Akıncı ve o günün utkusu adına Cumhuriyet döneminde buraya konmuştur.
Hasköy Şehitliği Anıtı (23 Ekim 1912)
Balkan savaşı şehitliğidir. Köy içinde Edirne-Kırklareli şosesinin sağ tarafında sağlık evi bahçesindedir. Trakya genel müfettişi Kâzım Dirik tarafından 1935 yılında yaptırılmıştır. Anıtın bakımı köy muhtarlığınca sağlanmaktadır. Balkan savaşında 23 Ekim 1912'de 4. Kolordu birlikleri kanlı savaşlar sonucu Haskoy - Musulca hattına çekilmek zorunda kaldı. 4. Kolordunun 12. Tümeni Habiller'de (Gaipler), süvari tümeni ise Hasköy'de idi. 24 Ekim'de düşmanla Habiller bölgesinde başlayan çarpışmalarda birliklerimiz Hasköy'e çekilmiş ve burada da kanlı çarpışmalar olmuştur. Burada şehit düşen erlerimiz şimdi şehit anıtı bulunan köy içindeki yerde gömülmüşlerdir.Üç Şehitler Anıtı (Cevizlik Şehitliği) (22 Ekim 1912)
Edirne - Lalapaşa yolunun güneyinde Cevizlik tabyasının karşısında ve Cevizlik tabya yol ayrımında üç mezar bir anıtı vardır. Buraya "Cevizlik Şehitliği" veya "Üç Şehitlik Anıtı" denir. Burada mezarın birine şoför Yaşar Aktaş ile bir vatandaş 1954 yılında mermer bir mezar taşının üst bölümüne ay yıldız işletmiştir ve şu yazıyı yazdırmışlardır; Vatan müdafaası için Balkan Harbinde (Bursa) Çekirge Taburunda şehit olan üç kardeşler ruhuna fatiha. 26 Mart 1913 Bu mezar taşının sol ilerisinde 1965 yılında "Edirne Eski Eserler - Anıtlar ve Turizm Derneği"nce kesme taştan güzel bir anıt yaptırılmıştır. Anıtın üstünde gülle anlamında dört tane mermer küre vardır. Etrafı demir boru parmaklarla çevrilmiş, aralarında lâle motifleri vardır.Bu anıtın altında yatan üç şehit, "Bursa Çekirge Taburu"ndan Küçükdöllük köyündeki camide tedavi edilmekte iken, taburun geri çekilmesiyle Edirne'ye doğru gelirlerken, son güçlerini harcayarak ancak buraya kadar gelebilmişlerdir. Arkadan yetişen Bulgarlar onları da burada şehit etmişlerdir. Onların anısına bu anıt dikilmiştir.