Makale Dizini
Osmanlılar Keşan, Malkara, Gelibolu, yani Güney Trakya civarlarını fethetmeden önce Bu topraklar Bizans İmparatorluğunun bir parçası idi. Ancak 1360 yıllardan sonra Orhan gazinin büyük oğlu Süleyman paşa tarafından fethedilmiştir. Bu topraklarda Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte Selçuklu toprak sisteminin devamı olan tımar sistemi uygulanması muhtemel bir gerçektir. Kılıç köy olarak değil de güney Trakya kısmı olarak düşünülürse sırasıyla Rus, Bulgar ve Yunan işgallerine uğramış ve büyük mezalimler görmüşlerdir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki kahraman Türk ordusunun savaşı kazanmasıyla Keşan ve bölgesi işgalden kurtulmuştur.
93 harbiyle birlikte Balkanlardaki Osmanlı toprakları işgale uğramış, Rus orduları İstanbul (Yeşilköy) önlerine kadar gelmiştir. Bunun sonucunda Balkanlarda yaşayan Türklerin bazıları göç etmek zorunda kalmış ve Osmanlı topraklarının çeşitli bölgelerine yerleştirilmiştir. Bu Türklerden bazıları Kılıç Köye de yerleşmiştir. Kılıç Köyün yanında bulunan şehitliğin 650 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenmektedir. Bu durumda 1350-1400 yılları arasında olması muhtemeldir. Osmanlı imparatorluğunun başında bu dönemde 1360 yılına kadar Orhan Gazi ve büyük oğlu ve ordu komutanı olan ayrıca tahta Orhan Gaziden sonra geçmesi beklenen ancak Bolayırda attan düşmesiyle ömrünü tamamlayan Süleyman paşa vardır. 1360 - 1390 yıllarında tahtta 1. Murat (Hüdavendigar) bulunmaktadır. Bu dönemde Osmanlının önemli akıncı beyleri bulunmaktadır. Bunlardan birisi de ünlü akıncı komutanı Paşa yiğittir. Kılıç Köyün yanında bulunan şehitliğin bir baskın sonucu şehit olan Türk akıncılarına ait olduğu söylenmektedir.
Gacal, tarihçilere göre farklılık gösteren bir Türk topluluğudur. Bunlardan birincisi; Gacal Osmanlı İmparatorluğunun iskan siyaseti sonucu Anadolu'nun muhtelif yerlerinden Osmanlının Rumeli topraklarında fethettiği yerlere yerleştirdiği Türkmen topluluklarıdır. Keşan'a yerleştirilen ailelerin Top Keşan Yörükleri olduğu söylenmektedir. Bu Yörükler Karesi (Balıkesir, Çanakkale), Saruhanoğulları (Manisa ve civarı), Menteşeoğulları, (Muğla, Milas ve civarı) ve diğer bölgelerden getirilip Balkanlara yerleştirilmiştir. İkincisi ise Gacalların Peçenek soyundan olduğudur. Peçenekler, Karadeniz'in kuzeyinden bugünkü Balkan yarımadasının doğusuna yerleşmişlerdir. Bizans'ı sıkıştırmaları sonucu Bizans diğer Türk topluluğu olan Kumanlarla (Kıpçak) anlaşmışlardır. 1091 yılında Kumanlar Peçenekleri yaptıkları savaşta bozguna uğratarak Peçenekleri tarih sahnesinden silmişlerdir. İşte bunlardan geriye kalanların bugün Gacal olarak anıldığı sanılmaktadır. Üçüncüsü ise kuvvetli bir ihtimaldir ki Balkanlardan göç eden muhacirlerin Trakyada yaşayan yerli halka verdikleri isim olduğudur. Bugün Türkiyede Bulgaristan'da ve Yunanistan'da gacal yaşamaktadır. Türkiye de Trakya nın güney batısında yoğunluk olarak fazladırlar. Ayrıca İstanbul (Silivri, Çatalca) bölgelerinde Gacal yaşamaktadır. Osmanlı imparatorluğunun Balkanlarda toprak kaybetmesiyle birlikte buralarda yaşayan Türk topluluklarına yapılan baskı ve şiddet sonucu göçe zorlama politikası ile birçok Türk, Osmanlı İmparatorluğuna göç etmiştir. Bu göç eden kimselere verilen isim muhacirdir. Türkiye Cumhuriyeti döneminde de Balkanlardan göç eden Türklerin sayısı fazladır. Gününüzde köyde yaşayan muhacirlerin büyük çoğunluğu bugün Bulgaristan toprakları içinde bulunan Provadi kasabasından göç ederek köye yerleşmişlerdir. On aileden oluşan bu topluluk günümüzde köyün çoğunluğunu oluşturmaktadır.
Kılıçköy kültürü denince şüphesiz akla ilk gelen Dallık Şenliğidir. Dallık Şenliği Mayıs ayının 3. haftasında, bahara giriş sevicinin yansımasıdır. Dallıkta aileler en güzel kıyafetlerini giyer, evde hazırladığı erzaklarını dallık alanında pişirmek suretiyle afiyet ve neşe içinde yerler. Dallık adeta bir festival havasındadır. Son yıllarda Keşan dallığı da Kılıçköy korusunda kutlanmaktadır. Kılıçköy yemek kültürü, diğer Trakya köyleriyle benzeşmektedir. Ancak Kılıçköy'de satır et isimli, mangalda pişirilen yemek türü önde gelmektedir. Öyle ki Enez yolu üzerinde 3 adet lokanta satır eti ile meşhurudur. Günümüzde köyün nufusunun göçler nedeniyle azalması nedeniyle mevcut olmasada, 1960 lardan 1990 ların sonunana kadar köyün güçlü bir futbol takımı mevcut olup, gerek Keşan'da düzenlenen Kaymakamlık kupalarında ve gerekse de Edirne ili genelinde düzenlenen Kırkpınar kupalarında pek çok şampiyonlukları, ikincilik ve üçüncülükleri bulunmaktadır. Son olarakta 2003 yılında Keşan'da düzenlenen köyler arası turnuvada ikinci olmuştur. O zamandan sonra köyde futbol göçler nedeniyle biraz arka plana atılsa da, şimdiki gençliğin ve köydeki futbol meraklılarının gayretiyle, köy halkı tekrar eski başarıları kazanmaya gayret göstermektedir.
Edirne iline 120 km, Keşan ilçesine 10 km uzaklıktadır. Köyün rakımı 27 m'dir.
2013 yılı itibariyle nüfusu 438 kişidir.
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Özellikle son yıllarda kendini gösteren bamya ticareti de köy ekonomisinin önemli bir parçası olmuştur. Köy pazarında (bamya pazarında) insanlar köy ürünlerini, sebzelerini ve bamyalarını satmaktadırlar. Köyde buğday, arpa, ayçiçeği, mısır ve çeltik ekimi yapılmaktadır
Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon sistemi mevcuttur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı yoktur. Sağlık evi vardır ancak haftada bir kez mobil hizmet vermektedir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik, sabit telefon ve internet şebekesi vardır ve köyün Keşan'a bakan taraflarında tüm operatörlerin 3G internet şebeke sinyalleri alınabilmektedir. Köyün iç yolları kilitli taş döşelidir. Köyde komşu köy olan Büyükdoğanca ile ortak kullanılan 150 m3 lük su deposu da vardır. Köyde muhtarlığa ait cenaze nakil aracı ve gasilhane bulunmaktadır.